Travma yaşayan insanlar, üzerinden yıllar geçse de başlarına gelenleri diğer insanlara anlatmakta güçlük çekerler. Bedenleri, korkuyu, öfkeyi ve çaresizliği yeniden yaşarken, savaşma ya da kaçma dürtüleri yeniden canlanır ancak bu duygularını dile getirmeleri neredeyse imkansızdır.
Travma terapide travmatik anıların konuşulmasıyla iyileşir. Eğer kişi yaşadığı olayın acısına dayanırsa bu, sıkışan duygunun boşalmasını sağlar. Bu süreçte zamansızlık yaşanır, travmanın konuşularak diğer anılar gibi sıradanlaşması aslında yapılanması geçmişe gitmeyi gerektirir. Travmatik anılar konuşuldukça sanki travma yeniden yaşanıyormuş gibi kişi acı çeker, asıl olaya yakın korkuyu, çaresizliği, utancı yeniden deneyimler. Bu duygular hiç bitmeyecek, sonsuza dek sürecek gibi gelir. İnsanlar yaşadığı travmalarla yüzleşmekten kaçabiliyor. Tekrar anlatmak, o zor duyguları tekrar yaşamak ağır geleceği için yokmuş gibi davranabiliyor. Ancak şunu hatırlatmak isterim, hiçbir acı sonsuza dek sürmez. Tam tersi acıdan kaçmak travmanın etkisinin ömür boyu sürmesine neden olur.
Emdr ve Eft terapide kullandığımız travma iyileştirme yöntemlerindendir. Emdr yöntemi, sağ beyin ile sol beyin arasında bağlantı kurulmasını sağlar. Travmayı beynin işlemlemesini sağlar. Eft yöntemi ise, duygu boşaltma tekniğidir. Travmadaki duygular bu teknikle boşaltılır. Bu yöntemlerle travmanın iyileşmesi mümkün.
Yaşadığımız olaydan sorumlu olmasak da iyileşmemizden biz sorumluyuz. İyileşmemiz ve güçlenmemizin tek yolu, terapimizin sorumluluğunu almak, alabilmektir.
Kaynak: Beden Kayıt Tutar,Bessel A. Van Der Kolk